Saçlarını uçuşturan hafif, tatlı, yaz rüzgarının farkında değildi Suna. Başını önüne eğmiş, hızlı hızlı yürüyordu. Yorgundu. Bir an önce kendini eve atıp üstündeki rahatsız giysilerden kurtulmak, telefonunu kapatıp hayatındaki rahatsız insanlardan arınmak istiyordu. İnsanlara karşı geceden doldurduğu tahammül bataryası gün içinde hızlıca tükeniyor, dönerin son lokmasının ayranın son yudumuna denk gelişi gibi, mesai bitimine ucu …