Merhabalar, öncelikle teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bu “Kar Kültür Sanat” sitesinin bir projesidir. Amacı; dergileri, yazarları, çizerleri, şairleri daha da büyük kitlelere ulaştırmaktır. Bu neticede edebiyatımıza bir nebze olsun katkıda bulunabilmektir.
Soru:1 Kendinizi nasıl tanımlarsınız, sizin gözünüzden kısaca kimdir Mehmet Bahçeci?
Yetenek ve potansiyelinin edebiyat alanında yoğunlaştığının idrakine otuzlu yaşlarının sonlarında varan biriyim. Bu geç kalınmış farkındalıkla, bambaşka bir nazarla bakıyorum şimdilerde hayata. İlgimi çeken pek çok konu bulunmakla birlikte, varoluşumu edebiyatla anlamlandırıyorum. Fransızların büyük yazarı Victor Hugo: “Ya okunmaya değer şeyler yazın, ya da yazılmaya değer şeyler yaşayın,” der. Kalan ömrümü bu düstur üzere geçirmek niyetindeyim. Okunmaya değer şeyler yazmak istiyorum.
Soru:2 “Novelius Edebiyat” adlı bir kültür-sanat siteniz var. Öncelikle ismi nereden geliyor ve böyle bir çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?
Novelius Edebiyat ismi, “İçimdeki Yangın” romanımda yer verdiğim bir kahramanımla ilintili. Edebiyat sitesi kurma fikri ise; roman yazımı, okuma tempomun yoğunluğu, çalışma hayatında karşılaştığım zorluklar gibi çeşitli nedenlerle hep ertelemek durumunda kaldığım bir projemdir. Kuruluş hikâyesini kısaca özetlemeye çalışayım… İlk romanımı yayınlatmak için yayınevi arayışındayken bir yandan yeni metinler kaleme almaya çalışıyor bir yandan da yazma eyleminin mutfağına yönelik araştırmalara yöneliyordum. Bu sancılı süreçte, aslında eskiden beri hep varolan edebiyat sitesi kurma fikrim kendini çok daha güçlü bir şekilde hatırlattı bana. Evet, iyi yönetilen, yeni yazarların tanıtımına önem veren, ve herkese eşit mesafede duran nitelikli bir edebiyat mecrasına büyük ihtiyaç vardı. Benzer içerikleri daha geniş imkanlarla üreten yayıncılar da yok değildi elbette ama onlara katılarak değil, yepyeni bir oluşumu vücuda getirerek katma değer yaratmanın daha doğru olacağı kanaatindeydim. Amatör ruhla profesyonel işler çıkarmaya uğraştığım internet sitemin hikâyesi kabaca bu minvaldedir. Diğer yandan, Novelius Edebiyat’ın artık yazar ve editörlerden oluşan bir ekibe sahip olduğunu, bana olan muhtaçlığının zamanla azalarak biteceğini de müjdelemek isterim. Beş kişilik genç ve dinamik Yayın Kurulumuzla eminim ki, büyük işler başararak yolumuza devam edeceğiz.
Soru:3 Yeni çıkan kitabınıza değinmek isterim. İçimdeki Yangın’da okurları neler bekliyor, bize kitabınızdan bahseder misiniz?
Oldukça farklı ve özgün bir çalışmadır İçimdeki Yangın. Üç ana kısım, otuz iki alt bölümden oluşan eserde okurları adeta üç farklı lezzet, üç farklı final beklemektedir. Kahraman bakış açısıyla ilerler. Merkezinde nahif bir aşk öyküsünü barındırır ama sanıyorum bir düşünce kitabı, bir macera kitabı hatta neredeyse bir mizah kitabı olarak sunulabilecek kadar da zengin ve renkli bir metindir. Ben onu okurlara yüz farklı şekilde tanıtabilir, hatta türlü türlü yönleriyle övebilirim lakin böyle bir tutuma girmem doğru olmaz. Sadece şunu söylemek isterim: İçimdeki Yangın çok samimi ve içtenlikle yazılmış bir eserdir. Sabırlı bir okur için iyi bir okuma deneyimi vadeder. Unutmayalım ki, en çarpıcı konu, en etkileyici kurgu bile zamanın ruhuna, insanların beklentilerine yenik düşebilir. Samimiyet ve içtenlikse en geçerli akçelerimizdir. İnanıyorum ki, İçimdeki Yangın’da o samimiyet ve içtenliğin güzel bir numunesini bulacak okurlar.
Soru:4 Genelde her öykünün hatta her yazının diyebiliriz bir hikâyesi vardır. İçimdeki Yangın’ın da böyle bir hikâyesi var mı?
Çocukluktan bu yana okumak ve yazmakla haşır neşir bir hayatım oldu. Daha küçük bir çocukken büyük yazarların hayatlarına merak salıyor, çocuk klasiklerini yutuyor ve önemsiz şeyler karalıyordum. Amatörce şiir ve denemeler kaleme alıyordum. Günlük tutuyordum… Okuma tempom ise hep artıyordu. Severek ve fakat bir hedefe odaklanmadan yaptığım tüm bu işlerin bir roman müellifi olmama vesile olacağını aklıma dahi getiremezdim. Çok ilginçtir ama kendimi yazarken, daha doğrusu yazmaya çabalarken buldum. Bir şeyler yazmaya çalışma serüvenim, her adımı spontane gelişen bu uzunca sürecin doğal sonucudur. İçimdeki Yangın romanı ise; son derece disiplinli, bilinçli ve her adımı profesyonelce düşünülmüş bir yaratım sürecini işaret eder. Kendimle inatlaşmamın, hep daha iyisini aramamın ödülüdür de diyebiliriz.
Soru:5 Son olarak günümüz dergiciliği hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. Bir de “Kar Öykü” dergimize hiç denk geldiniz mi inceleme fırsatınız oldu mu? Teşekkür ederim.
Günümüz dergiciliği maalesef ülke tarihimizin en büyük ekonomik buhranıyla karşı karşıya. Buna çağımız insanın edebiyatla arasındaki derin uçurumu da eklememiz gerekiyor. Basılı dergilerin ömürleri çoğunlukla kısa oluyor, dijital ortamda yaşamını sürdürenler ise farklı saikler nedeniyle başlangıçtaki motivasyonlarını koruyamıyorlar. Her şeye rağmen edebiyat ortamımıza katkı sunan, bir şekilde ayakta durmayı başaran: dergilerimiz, edebiyat sitelerimiz de var. İyi ki varlar. İyi ki yeni isimlere kapılarını açıyor, ustalarımızın eserlerini de unutmuyorlar. Onlarsız bir edebiyat ortamını düşünmek dahi istemem.
Derginiz Kar Öykü’ye gelecek olursak… Kuruluşundan bu yana severek takip ettiğim derginizin bendeki yeri hep ayrı olacaktır. Sürekli bir gelişim halindesiniz. Bu işe ne denli gönül verdiğiniz, yayıncılığı ne kadar büyük bir ciddiyetle yürütmeye çalıştığınızı hem dergi sayılarınızın içeriklerinden hem de sosyal medya paylaşımlarınızdan çok net görüyor ve takdir ediyorum. 12. sayınızla birlikte dijital yayıncılıktan basılı yayıncılığa geçecek oluşunuz da başarınızın bir tescili aslında. Fakat benim gibi dijital dergileri, fanzin ve siteleri takip etmeyi, basılı mecmuaları takip etmekten daha çok sevenleri de unutmamanızı, Kar Kültür Sanat’taki dijital üretiminizi de aksatmamanızı dilerim.
Platformunuzda yer almaktan ötürü son derece mutlu ve gururluyum. Bu fırsatı bana tanıyan Kar Kültür Sanat ve Kar Öykü Dergisi editör ve emekçilerine sonsuz şükranlarımı sunarım.
